İzmir - (Hususî muhabirimizden):
Başkumandanımız Gazi Mustafa Kemal Paşa
Hazretleri dün akşam 30 Kânunusani (Ocak) 1923 salı günü akşamı saat 7'de kayın
pederleri Uşakizade Muammer Beyefendi'nin hanelerinde İzmir gazetecilerini kabul
buyurarak gazetecilerle uzun boylu hasbıhalde bulunmuşlardır.
Gazeteciler ittifakla paşa hazretlerinden
aşağıdaki suallere cevap vermesi lütfunda bulunmalarını temenni eylemişlerdir.
Lozan Konferansı'nın inkıtaa uğraması (duraklaması) ihtimali var mıdır? Ve
intıkadan ne gibi netayiç (sonuçlar) tevellüt edebilir (doğabilir), bu baptaki
(husustaki) fik-i devletleri:
''- Biz de Lozan konferansını dikkatle takip
ediyoruz. Çünkü biliyorsunuz ki konferansa davet olunduğumuz zaman ordularımız
bütün cihanı hayrete ve takdire mecbur edecek çok parlak ve çok kat'i bir
muzafferiyetin âmili bulunuyordu. Harekât-ı askeriyemizi tehir edebilecek
(geciktirebilecek) karşımızda hiçbir mâni kalmamıştı. Buna rağmen İtilâf
devletlerinin hüs-ü niyetine (iyi niyetine) ve teklilerinin samimiyetine
inanarak, ordularımızı tevkif ederek (durdurarak) pek insanî hislerle heyet-i
murahhasımızı Lozan'a gönderdik. Bizim bu harekâtımızı tenkid eden dostlarımıza
İtilâf devletlerinin artık hüs-ü niyetlerine emniyet edilebileceği kanaatini
beyan ettik. Maatteesüf bütün samimiyetimize ve ciddiyetimize rağmen bugüne
kadar uzayıp gelen konferansın son safhası henüz İtilâf devletlerinin
zihniyetinde tebeddül (değişme) olmadığını, hâlâ eski Osmanlı devletini
boğazlayan ve milletimiz için en şedit (şiddetli) ve en kahhar (kahredici) bir
darbe-i intibah (uyanma darbesi) olan sabık tavır ve harekâtı başka şekil ve
surette yeni Türkiye devletine kabul ettirmek istiyorlar. Son dakikaya kadar
İtilâf devletlerinin hakkı ve hakikatı teslim etmelerine intizarla beraber bütün
cihan-ı medeniyetin temayül-ü samimiyesine rağmen harbi idame etmek
mesuliyetinden çekinmezlerse hükûmetimiz vatan ve millete karşı taahhüt eylediği
vazifeyi hüs-ü ikmal edebilmek (iyi bir şekilde tamamlamak) için tevessüle
(girişmeye) mecbur olduğu tedbirleri düşünmekten ve almaktan bir an geri
kalmamıştır.
Yeni Türkiye ricali miskin ve mütevehhim
(kuruntulu) değildir. Kendini bildiği kadar muhataplarını da bilir. Kendi
yapacağını takdir ettiği kadar muhataplarının da yapabileceğini nazarı dikkate
alır.''
- Ötedenberi harekâtı milliyeyi Fransa
Hariciye Nezareti'nin nim resmî (yarı resmî) vasatı-i neşr-i efkârı
(fikirlerinin yayın organı) olan ''Temps'' ve daha bâzı Fransız gazeteleri
terviç ettikleri (doğru buldukları) halde Lozan'da Fransız heyet-i
murahhasasının mütalebat-ı meşruamızın (meşru isteklerimizin) adem-i kabulü
(kabul edilmemesi) hususunda gösterdiği harekât-ı mütenakıza (çelişmeli
hareketler) hakkında ne düşünüyorsunuz?
''- Filhakika Fransız heyeti murahhasasının
tavır ve hareketine bakılırsa bu heyetin Fransız milletinin tercüman-ı efkâr ve
hissiyatı (fikirlerinin ve hislerinin tercümanı) olmadığına zahip olunur. Bunun
sebebini bulmak güç değildir. Hattâ sühuletle herkes tahmin edebilir. İtiraf
etmek lâzımdır ki bir Fransız heyet-i murahhasasından bu yolda bir harekete
intizar eylemezdik.''
- İtilâf devletleri müzâkeratı katederlerse
faaliyet-i askeriye olur mu? Yoksa vesait-i diplomatikiye ile bir çare-i halli
aramakla mı vakit geçirilir?
''- Uzun müddet atalette (hareketsizlikte)
kalmayı istilzam edecek olan diplomasi tarika şimdiye kadar mücerrep (tecrübe
edilmiş) olduğuna göre hiçbir semere vaadetmez.''
C.S.
(Akşam'dan: 6 Şubat 1923)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder