Mustafa Kemal'in Anadolu'ya Geliş Amacı
Milli bir teşkilat kurup Milli
Mücadele'yi başlatmak.
Mücadeleyi millete mal
etmek.
Milli egemenliğe dayalı yeni
bir devlet kurmak.
İstanbul Hükümeti'nin Mustafa Kemal'e Verdiği
Görevler
Dokuzuncu Ordu Müfettişliği
görevini yapmak.
Türkler'in Karadeniz'de Pontus
Rum Cemiyeti ile giriştiği mücadeleye son vermek,
Dağınık halde bulunan silah ve
cephaneyi toplamak.
Halktan asker ve para toplayan
kuruluşları, yani ulusal cemiyetleri ortadan kaldırmak.
Mustafa Kemal'in Samsun'a
Gelişi
Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1919'da
Bandırma Vapuru ile İstanbul'dan ayrıldı.
Mustafa Kemal, 22 Mayıs 1919'da
"Samsun Raporunu" yayınladı.
Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'da
Samsun'a geldi. Bu olay Milli Mücadele'nin başlangıç tarihi olarak kabul
edildi.
Amaçlar
Havza Genelgesi
1. İzmir'in işgaline İstanbul
Hükümeti'nin kayıtsız kalması
2. Tehlikenin büyüklüğünün
halka anlatılmak istenmesi
3. Halkın işgallere karşı tepki
göstermesini sağlamak
4. Milli bir teşkilatın
kurulmasının gerekliliğini komutan ve sivil memurlara
anlatmak.
Amasya Genelgesi
1. Türk ulusuna, ulusal
egemenliği ve bağımsızlığı anlatmak,
2. Ulusu ortak bir dava
etrafında birleştirmek.
Erzurum Kongresi
1. Doğu Anadolu'nun Ermeniler'e
verilmesini engellemek.
2. Bu bölgedeki direnme
güçlerini birleştirmek
Neden Erzurum ?
1. Erzurum galip devletlerin en
güç erişeceği vatan toprağıydı.
2. Kazım Karabekir Paşa'nın
henüz terhis edilmemiş ordusu bu bölgede idi.
3. Doğu Anadolu Müdafaa-yı
Hukuk Cemiyeti kongre için hazırlıklar yapmıştı.
Sivas Kongresi
Amasya Genelgesi'nde Sivas'ta
bir kongre toplanması kararlaştırıldı. 4 Eylül 1919'ta Sivas'ta
toplandı.
Amaç;
1. Bölgesel direnme güçlerini
tek çatı altında toplamak,
2. Milli İradeye dayalı bir
meclisin açılmasını sağlamaktı.
Genelgelerin Maddeleri
Havza Genelgesi
1. İzmir'den sonra devam eden
Manisa ve Aydın'ın işgali tehlikelidir.
2. Vatan sınırlarının bütünlüğü
için ulusal tepkiler daha canlı tutulmalı.
3. Ulusun katlanamayacağı bu
işgallere bir son verilmeli
4. Büyük devletlerin
temsilcilerine ve İstanbul Hükümeti'ne protesto telgrafları
çekilmeli
5. Mitingler
yapılmalı
6. Hristiyan halka saldırı ve
düşmanlıktan sakınılmalı
Amasya Genelgesi
1. Yurdun bütünlüğü, ulusun
bağımsızlığı tehlikededir.
UYARI : Bu karar ile savaşın ve
ulusal egemenliğe çağrının gerekçesi halka açıklanmıştır.
2. İstanbul'daki hükümet,
üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini yerien
getirememektedir.
3. Ulusun durumunu ve
davranışını gözönünde tutmak ve haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak
için her türlü etkiden ve denetimden kurtulmuş milli bir kurulun varlığı
gereklidir.
UYARI : Bu karar ile bağımsız
çalışacak ve ulusal iradeyi temsil edecek bir parlamentonun (meclisin)
açılmasının gerekliliği ilk kez dile getirilmiştir.
4. Ulusun bağımsızlığını, yine
ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.
UYARI :
a) Bu karar ile ilk kez ulusal
egemenlik ve ulusal bağımsızlık ilkesi dile getirilmiştir. Çünkü bağımsızlık
için kararların ulus tarafından verilmesi gerektiği ifade
edilmiştir.
b) Ulusal Kurtuluş Savaşı
yapılırken, kararların ulus tarafından verileceği belirtilip, savaşın yöntemi
açıklanmıştır.
c) Kararların ulus tarafından
verilmesi demokrasi ve cumhuriyet anlayışını ortaya koyduğu için, bu karar aynı
zamanda yönetim şeklinin değişeceği mesajını da vermiştir.
d) Egemenliğin ulusta olduğunu
belirtmesi ve bağımsızlık ilkesini dile getirmesi nedeniyle ulusçuluk ilkesi
benimsenmiştir.
5. Anadolu'nun her yönden en
güvenli yeri olan Sivas'da milli bir kongrenin hemen toplanması
gerekmektedir.
6. Bunun için bütün illerin her
sancağından, halkın güvenini kazanmış olan üç delegenin hızla yola çıkarılması
gerekmektedir.
7. Doğu illeri adına Erzurum'da
bir kongre yapılacaktır.
Erzurum Kongresi
1. Milli sınırlar içerisinde
vatan bir bütündür, bölünemez.
UYARI : Bu kararla işgalcilere
ve emperyalistlere açıkça karşı çıkılmıştır.
2. Vatanın bağımsızlığını
Osmanlı Hükümeti sağlayamazsa bunun gerçekleşmesi için geçici bir hükümet
kurulacaktır.
UYARI :
a) Hükümet, devleti idare eden
bir organ olduğu için, Erzurum Kongresi'nin bu kararı, ayrı bir devletin
kurulacağı mesajını vermiştir.
b) Erzurum Kongresi, Temsil
Kurulu'nun gerektiğinde hükümet görevini yerine getireceğini belirtmekle, milli
devletin yürütme organı olacağını ortaya koymuştur.
3. Kuva-yı Milliye'nin amil ve
milli iradeyi hakim kılmak esastır.
UYARI : Burada , "Ülkedeki
milli güçleri daha etkili hale getirmek ve milli egemenliği sağlamak
gerekmektedir." ilkesi dile getirilmiştir.
4. Hristiyan halka, siyasal
egemenliğimizi ve toplumsal dengemizi bozacak ayrıcalıklar
verilemez.
UYARI : Burada, kongre Tanzimat
Fermanı'ndan itibaren azınlıklara tanınan ve onların ülkede ayrıcalıklı konuma
getiren hakların tanınamayacağını ve ülkedeki herkesin eşit olacağını dile
getirmiştir.
5. Manda ve himaye kabul
olunamaz.
6. Mebuslar Meclisi'nin hemen
toplanmasına ve hükümet işlerinin ulusun denetiminde yapılmasına
çalışılacaktır.
Sivas Kongresi
1. Erzurum Kongresi'nde alınan
kararlar aynen kabul edilecek.
2. Manda ve himaye kesin olarak
reddedilip hep birlikte bağımsızlık için savaş kararı
alınacak.
UYARI : Manda ve himaye altına
girmek bağımsızlıktan vazgeçmek anlamına gelirdi. Özellikle Türk Milleti'nin
yeni bir savaşı kaldıramayacağını savunanlar manda ve himayeyi benimsemişlerdi.
Sivas'ta manda ve himaye reddedilmekle aynı zamanda savaş kararı da alınmış
oldu.
3. Dış ülkelerden ancak
insancıl koşullarda ekonomik yardım alınacak.
UYARI : Burada bağımsızlığa
aykırı bir şekilde kurulacak her türlü dış ilişki
reddedilmiştir.
4. Ulusun kendi geleceğini
saptayabilmesi ve hükümetin başıboş bırakılmaması için Meclis-i Mebusan derhal
toplanacak.
UYARI : Bu karar, Amasya
Genelgesi'nde alınan "Ulusu, yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır." ilkesi
doğrultusunda alınmıştır. Çünkü Meclis'in açılması ile kararları ulus
vereceğinden ülkenin geleceği ile ilgili kararlar ve işler de ulusun denetimine
geçmiş olacaktır.
5. Bölgesel direnme güçleri
"Anadolu ve Rumeli Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti" adı altında
birleştirilecek.
UYARI : Bu cemiyet aracılığıyla
Kurtuluş Mücadelesi yürütülecekti. Ayrıca cemiyetlerin birleştirilmesi ile,
bölgesel mücadeleler, ulusal bir niteliğe kavuşmuştur.
6. Yurdun her yerinden gelen
delegeler, Temsil Kurulu'nu oluşturacak.
UYARI : Burada oluşturulan
temsil kuruluna "yürütme organı" olam görevi verildi. Yani bu kurulun bir
hükümet gibi çalışması kararlaştırıldı. Ayrıca Temsil Kurulu'nun yurdun tamamını
temsil ettiği belirtildi. Burada oluşturulan Temsil Kurulu'nun ilk görevi Sivas
Kongresi'nde alınan kararları yürütmekti.
Balıkesir Kongresi
Amaç : Yunanistan'ın, İzmir'i
işgal edip, Ege Bölgesi'nde işgallere başlaması üzerine, mücadele örgütleri
kurmak.
- 26-30 Temmuz tarihleri
arasında toplandı.
- Balıkesir Kongresine sadece
Batı Anadolu'dan gelen delegeler katıldı.
- Amasya Genelgesi'nde alınan
kararlar aynen kabul edildi, ayrıca;
- Yunanlılara karşı savaşmak
üzere asker toplanması konusunda kararlar alındı.
- Padişaha bağlılık
belirtildi.
- Tüm güçlerin birleştirilmesi
kararlaştırıldı.
Alaşehir Kongresi
- 16-25 Ağustos 1919 tarihleri
arasında toplandı.
- Balıkesir Kongresi'nde alınan
kararlar aynen kabul edildi.
Ayrıca;
- Yunanlılara karşı ölünceye
kadar bir savunma yapılması,
- Bu amaçla silah, cephane
toplanması ve halkın askere alınması,
- Gerekirse Antlaşma
Devletleri'nden yardım alınması, yönünde kararlar alındı.
Genelgelerin Sonuçları
Havza Genelgesi
Ülkenin her tarafında işgallere
karşı protesto ve mitingler yapıldı.
İlk miting 30 Mayıs 1919'da
Havza'da yapıldı.
8 Haziran 1919'da İstanbul'da
büyük bir miting yapıldı.
Mustafa Kemal, İstanbul
hükümeti tarafından geri çağrıldı.
Havza Genelgesi ile milli
bilincin uyanması yolunda ilk adım atıldı.
Amasya Genelgesi
Alınan kararlar ile Kurtuluş
Savaşı ilan edildi.
Genelgede alınan kararlar, bir
ihtilal bildirisi niteliğinde idi.
Genelge, Milli Mücadele'nin ilk
programı niteleğinde idi.
Genelge ile, milli bir
teşkilatın nasıl kurulacağı ve yapılacak işler
belirtilmişti.
23 Temmuz 1919'da Mustafa
Kemal'in müfettişlik görevine son verildi.
Mustafa Kemal, İstanbul
Hükümeti'ni tanımadığını ve ulusun kendi kaderini kendisinin çizmesi gerektiğini
bildirdi.
Erzurum Kongresi
Kongre sadece Doğu Anadolu için
değil, ulusun geneli ile ilgili kararlar aldı.
Mustafa Kemal kongre başkanı
seçildi.
Mustafa Kemal ulusal
mücadelenin lideri durumuna geldi.
İlk kez vatan sınırlarının
nerelerden ibaret olacağı belirtildi.
Bağımsızlık ve egemenliğin hiç
bir koşul kabul etmeden sağlanmasına karar verildi.
İlk kez temsil kurulu
oluşturuldu.
Temsil Kurulu Başkanlığına
Mustafa Kemal getirildi.
30 Temmuz 1919'da İstanbul
Hükümeti, Mustafa Kemal hakkında tutuklama emrini verdi.
Sivas Kongresi
Mustafa Kemal'e karşı ilk
muhalefet hareketi başladı.
Mustafa Kemal, Temsil
Kurulu'nun başkanlığına getirildi.
Kongre ihtilalci bir kimlik
kazandı.
Misak-ı Milli'nin esasları
belirlendi.
Kurtuluş Mücadelesi'nin yayın
organı olarak "İrade-i Milliye" adında bir gazete
çıkartıldı.
Güneydeki halk direnişlerinin
başına subaylar atandı.
Ulusal egemenlik ilkesi,
padişah ve saltanattan üstün tutuldu.
Heyet-i Temsiliye'nin Ankara'ya
Gelişi
Neden Ankara ?
Demir yolları ile diğer illere
bağlantısı var.
Cepheleri denetleyebilecek bir
konumda,
İstanbul ve diğer şehirlerle
telgraf bağlantısı var.
Ankara'ya Geliş Amacı :
Kurtuluş mücadelesini yönetmek,
yakından izlemek
İstanbul ile Haberleşmenin
Kesilmesi
İstanbul'da bulunan Damat Ferit
Paşa Hükümeti, Milli Mücadele'ye karşı düşmanca bir tavır
sergiler.
Damat Ferit, Elazığ Valisi Ali
Galip Bey'den, Sivas Kongresi'ni dağıtmasını ister.
Damat Ferit, halkı Milli
Mücadele'ye karşı isyana kışkırtır.
İstanbul ile Haberleşmenin Kesilmesindeki
Amaç
1. Damat Ferit Paşa Hükümeti'ni
düşürüp yerine vatansever bir hükümetin kurulmasını
sağlamak,
2. Temsil Kurulu'nun, İstanbul
Hükümeti'ne bağlı olmadığını göstermek.
Damat Ferit Paşa (1853-1923)
1853 İstanbul'da doğan Damat
Ferit, Hariciye Nezareti hizmetine girerek Paris, Berlin, Petersburg ve Londra
elçiliklerinde katip olarak görev yaptı. 1886'da Sultan Abdülmecit'in kızı ile
evlenerek saraya damat oldu ve "damat" lakabını aldı. 1888'de vezir oldu. İkinci
Meşrutiyet'in ilanından sonra İttihat ve Terakki karşıtı politikaları sonucunda
1911 yılında Hürriyet ve İtilaf Partisi'ni kurdu. Mondros Mütarekesi'nden sonra
çeşitli dönemlerde Sadrazamlık görevlerinde bulundu. Enver, Talat ve Cemal
paşaların gıyabi idam kararlarının çıkarılmasını sağladı. Paris Barış
Konferansı'na katıldı. Anadolu'da gelişen ulusal direniş hareketine karşı
Anzavur yönetiminde Kuva-yı İnzibatiye'yi kurdurdu. Ali Galip yoluyla Sivas
Kongresi'ni engellemeye çalıştı. Anadolu'daki ulusal savaş kadrosunu eşkiyalıkla
suçlayan fetvayı yayımlattı. Ulusal savaşın başarıyla bitmesi üzerine Eylül
1922'de yurtdışına kaçtı. 1923'de Fransa'da öldü.
Amasya Protokolü
Damat Ferit Paşa Hükümeti, 30
Eylül 1919'da istifa etti.
Ali Rıza Paşa yeni hükümeti
kurmakla görevlendirildi.
Mustafa Kemal, Ali Rıza Paşa
Hükümeti'nden şu isteklerde bulundu:
- Milli direnişe karşı olanlar
görevden alınsın,
- Ordu ulusal amaca uygun
olarak yeniden kurulsun,
- Mebuslar Meclisi
toplansın,
- Erzurum ve Sivas Kongreleri
kararlarına saygılı bir tutum içinde bulunulsun
İstanbul Hükümeti, Bahriye
Nazırı Salih Paşa'yı Mustafa Kemal ile yüz yüze görüşmek amacıyla 18 Ekim
1919'da Amasya'ya gönderdi.
Amasya Protokolü'nün İçeriği
1. Hükümet ile Milli teşkilat
arasında uyuşma sağlanmış ve hiç bir anlaşmazlık
kalmamıştı.
2. Milletvekili seçimleri
serbest ve müdahalesiz yapılacaktır.
3. Hükümetin lehinde ve
aleyhinde hiç bir şey yapılmayacaktır.
4. Sivas Kongresi kararları
Mebuslar Meclisi'nin onaylaması şartıyla kabul
edilecektir.
5. Millet Meclisi'nin,
güvenlikte olmayan İstanbul'da toplanması doğru değildir.
UYARI : İşgalcilerin ve
İstanbul yönetiminin baskısı altındaki İstanbul'da toplanacak olan meclisin
yurdun bütünlüğü konusunda kararlar alması beklenemezdi. Bu nedenle meclis
Anadolu'da toplanmalıydı.
6. Millet Meclisi kurulup,
fiilen denetleme görevine başlayıncaya kadar, milletin kaderi hakkında karar
verilmeyecek.
7. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-yı
Hukuk Cemiyeti yasal bir kuruluş olarak tanınmalıdır.
8. İtilaf Devletleri ile
yapılacak olan barış görüşmelerine Temsil Kurulu'nun uygun göreceği kişiler
gönderilecektir.
UYARI : Bu karar, barış
görüşmelerine vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığını sonuna kadar
savunacak bir delegenin gönderilmesini amaçlamaktadır.
9. Milli Mücadele'ye katılmış
olanlar hakkında verilen tutuklama kararı kaldırılacaktır.
UYARI : Bu karar ulusal
mücadeleye katılımı artırmaya yöneliktir. Çünkü insanlar
cezalandırılmayacaklarını anladıkları anda üzerlerindeki tereddütü atıp
mücadeleye başlayacaklardır.
Amasya Protokolü'nün Önemi
1. İstanbul Hükümeti ile
Mustafa Kemal, arasında yapılan ilk resmi görüşmedir.
2. İstanbul Hükümeti, bu
görüşme sonunda, ulusal mücadeleyi ve bu mücadelenin yürütme organı olan Temsil
Kurulu'nu tanıdı.
3. Mebuslar Meclisi'nin
açılması sağlandı.
4. İstanbul Hükümeti bu görüşme
ile Temsil Kurulu'nun gücünü kabul etti.
Mebuslar Meclisi'nin Açılış
Hazırlıkları
Amasya Görüşmesi'nde Mebuslar
Meclisi'nin toplanması kararlaştırıldı.
İtilaf devletleri, Mebuslar
Meclisi'nin açılması çalışmalarına ve seçimlere müdahale
etmedi.
Seçimler sonunda Anadolu ve
Rumeli Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti mecliste çoğunluğu elde
etti.
Mustafa Kemal, Erzurum
Milletvekili seçildi.
Mustafa Kemal, Meclis'in
İstanbul yerine Anadolu'da toplanmasını istedi.
Mustafa Kemal, Mebuslar
Meclisi'ne katılacak olan milletvekilleinden, "Müdafaa-yı Hukuk Grubu"
kurmalarını istedi. Bu gruptan kendisini başkan seçmelerini
istedi.
Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin
Açılışı
Son Osmanlı Mebusan Meclisi, 12
Ocak 1920'de, İstanbul'da toplandı.
Meclis, 28 Ocak 1920'de Misak-ı
Milli kararlarını kabul etti.
Meclis'de Müdafaa-yı Hukuk
Grubu kurulamadı, yerine Felah-ı Vatan Grubu kuruldu.
Mustafa Kemal meclis
başkanlığına seçilemedi.
Misak-ı Milli'nin kabul
edilmesi ve vatanın bölünmesine karşı çıkılması üzerine 16 Mart 1920'de İstanbul
işgal edildi.
Mebuslar Meclisi
dağıtıldı.
Misak-ı
Milli
Misak-ı Milli Kararları
1. Osmanlı Devleti'nin Mondros
Mütarekesi'ni imzaladığı 30 Ekim 1918 tarihinde düşman ordularının işgali
altında bulunan Arap memleketlerinin durumunun, halkın serbestçe verecekleri oya
göre belirlenmesi gerekir. Bu mütareke hududu içinde Türk ve İslam çoğunluğu
bulunan kısımların tümü hiç bir şekilde ayrılık kabul etmez bir
bütündür.
UYARI : Burada Arap ülkeleri
Osmanlı Devletine mi katılacak yoksa bağımsız mı olacak? Buna Arap halkının
karar vermesi istenmektedir. Bu kararla vatanın sınırları kesin olarak saptanmış
oluyor. Sınırlar belirlenirken Mondros ve Türk çoğunluğu ölçüt alınıyor. Yani,
Mondros'tan sonra işgal edilen yerlerden İtilaf Devletleri çekilmelidir ve Türk
çoğunluğu nerede ise orası Türklere bırakılmalıdır.
2. Halkı ilk serbest kaldıkları
zamanda başvurdukları halk oylaması ile anavatana katılmış olan "üç liva" yani
Kars, Ardahan, Batum için gerektiğinde serbestçe yeniden halk oylamasına
başvurulmasını kabul ederiz.
UYARI : Buralarda Türk
çoğunluğu olduğu için böyle bir halk oylaması istenmiştirç Bu kararda verilmek
istenen mesaj : "Bu illerde Türklerin olmadığını iddia ediyorsanız, geliniz
halka soralım, hangi devletin sınırları içinde kalmak istediklerine onlar karar
versin."
3. Türkiye barışına bırakılan
Batı Trakya'nın Hukuki durumunun saptanması da halkın tam bir hürlükle
verecekleri oya uygun olmalıdır.
4. Hilafet merkezi ve Osmanlı
Devleti'nin başkenti olan İstanbul şehriyle Marmara denizinin güvenliği, her
türlü tehlikeden uzak olmalıdır. Akdeniz ve Karadeniz boğazlarının dünya ticaret
ve ulaşımına açılmasında, bizim ve diğer bütün ilgili devletlerin vereceği karar
geçerlidir.
5. Azınlık hakları, komşu
memleketlerdeki Müslüman halkın aynı haktan yararlanması şartıyla tarafımızdan
kabul ve temin edilecektir.
UYARI : Burada, ülkede yaşayan
Müslüman olmayan halkın korunacağı ve onlara çeşitli haklar tanınacağı
belirtilmiş, ancak aynı haklardan Balkanlar'da bulunan Müslüman halkın da
yararlanması istenmiştir.
6. Her devlet gibi bizim de tam
bağımsızlığa ve serbestliğe ihtiyacımız vardır. Bu, yaşamımızın ve geleceğimizin
temel kuralıdır. Bu nedenle siyasi, adli ve mali gelişmemizi önleyecek
sınırlamalar kabul edilemez. Borçlarımızın ödenmesi de kurallara aykırı
olamaz.
UYARI : Bu karar şu anlama
gelmektedir. Misak-ı Milli tam bağımsızlığı amaçlayan bir belgedir. Siyasal,
adli ve mal gelişmemizi engelleyecek hiç bir şart kabul edilmez denilmekte,
kapitülasyonlar, manda ve himaye açıkça reddedilmiştir. Borçlarımızın ödenmesi,
bağımsızlık anlayışımıza aykırı olamaz denilmekle de Düyun-u Umumiye'ye karşı
çıkmıştır.
Misak-ı Milli'nin Kabul Edilmesinin
Sonuçları
Misak-ı Milli ile Türk
ülkesinin sınırları kesin olarak çizildi.
Milli Mücadele-nin hedefi tam
bağımsızlık olarak belirlendi.
İtilaf Devletleri, 16 Mart
1920'de İstanbul'u işgal etti.
Mebusan Meclisi kapatıldı,
milletvekilleri ve aydınlar tutuklandı.
İstanbul'un İşgalinin
Nedenleri
1. İtilaf Devletleri Mebuslar
Meclisi'nden barış kararı almasını ve işgalleri onaylamasını
istemesi
2. Mebuslar Meclisi vatanın
bütünlüğü konusunda kararlar alınması
3. Mebuslar Meclisi'nin, 28
Ocak 1920'de Misak-ı Milli kararını alıp, işgallere karşı
çıkması
İşgalin Amacı :
1. Mebuslar Meclisi'ni
cezalandırmak.
2. Milli Mücadele'ye önder
olabilecek kadroları tutuklamak
3. İşgalden Mustafa Kemal
Paşa'yı sorumlu göstererek Anadolu hareketini zayıflatmak.
İstanbul'un İşgali ve
Sonuçları
İtilaf Devletleri donanması, 16
Mart 1920'de İstanbul'u işgal etti.
İşgal güçleri Mebuslar
Meclisi'ni bastı. Bazı milletvekilleri tutuklanıp Malta Adası'na
sürüldü.
11 Nisan 1920'de padişahın
kararı ile meclis feshedildi.
Salih Paşa Hükümeti istifa
etti, yerine Damat Ferit Hükümeti kuruldu.
Temsil Kurulu Anadolu'da yeni
bir meclisin açılması için çalışmalara başladı. İstanbul'un işgal devletleri
tarafından işgali, Osmanlı saltanatının sona ermesi
demekti.
Mustafa Kemal, Milli
Mücadele'yi padişah adına da yürüttüğünü açıkladı.
Temsil Heyeti'nin İşgal Üzerine Aldığı
Önlemler
Bir bildiri yayınlayıp, halkın
işgali protesto ve mitinglerle reddetmesi istendi.
İstanbul ile haberleşme tekrar
kesildi.
Anadolu'daki İtilaf
subaylarının tutuklanmasına karar verildi.
Anadolu'ya düşman sevkine
yardımcı olacak demir yollarının tahrip edilmesine karar
verildi.
Anadolu'daki kıymetli evrak ve
eşyanın İstanbul'a gönderilmesi yasaklandı.
Anadolu'da yeni bir meclisin
açılacağı belirtildi.
I. T.B.M.M.'nin Açılış Nedeni ve
Amacı
1. İstanbul'daki yönetiminin
vatan ve millete karşı görevini yerine getirememesi,
2. Ülkenin işgalini
engelleyememiş olması,
3. İtilaf Devletleri'nin
İstanbul'u işgal etmesi.
İlk TBMM'nin Kuruluş Amacı :
1. Vatanın bütünlüğünü ve
milletin bağımsızlığını sağlamak,
2. Yurdu düşmandan kurtarmak
için milleti bir araya getirmek,
3. Millet adına karar
verebilecek bir organ oluşturmak,
4. Ulusal irade ile birlikte
hareket etmek.
I. T.B.M.M.'nin Açılmasıyla İlgili
Tartışmalar
Mustafa Kemal'in Görüşü
Anadolu'da açılacak olan meclis
"Kurucu Meclis" niteliğinde olmalı,
Padişah'ın etkisinden kurtulmak
için Meclis'in adı Osmanlı Mebusan Meclisi olmamalı.
Muhalif Görüş :
Mebuslar Meclisi, Anadolu'da
aynen açılmalı.
I. T.B.M.M.'nin Aldığı İlk
Kararlar
İlk TBMM, 23 Nisan 1920'de
Ankara'da açıldı.
Aldığı İlk Kararlar
:
1. Hıyanet-i Vataniye Kanunu
çıkartılacak,
2. Hükümet
kurulacak,
UYARI : Hükümetler, devlet
idaresi ile doğrudan ilgili bir kurum olduklarından TBMM'nin İstanbul
hükümetinden farklı bir hükümet kurma kararı yeni bir devlet düzenine
geçildiğini açıkça göstermektedir.
3. Geçici olmak kaydıyla bir
hükümet reisi olmayacak ve padişah kaymakamı atanmayacak,
UYARI : Meclis, bu kararı
almakla padişahın etkisinden kurtulup bağımsız çalışmayı amaçlamıştır. Eğer
Meclis'in başında bir padişah vekili bulunsaydı, bu kişi meclise baskı yapabilir
ve bağımsız çalışmasını engelleyebilirdi.
4. Meclis de toplanan ulusal
iradeyi egemen kılmak esas olacak, meclis üstünde bir güç
olmayacak.
UYARI : Bu karar İstanbul
yönetimini yok saymıştır.
5. Yasama ve yürütme yetkisi
Meclis'e ait olacak.
UYARI : TBMM'nin aldığı bu
kararla, yeni bir hükümetin tanımı yapılmadığından, İstanbul yönetimi yok
sayılmış, Meclis hükümet sistemi benimsenmiş ve Meclis yürütme yetkisine sahip
olmuştur.
6. Meclis'den seçilen bir heyet
Meclis'in vekili olarak hükümet işlerini görecek ve Meclis başkanı bu heyetin de
başkanı sayılacak.
7. Padişah ve halife Meclis'in
belirleyeceği esaslara göre yerini alacak
UYARI : Bu karar saltanatın
durumunun tartışılacağını ortaya koymaktadır. Bu durumda saltanatın
kaldırılabileceği mesajı verilmektedir.
8. İstiklal Mahkemeleri
kurulacak.
I. T.B.M.M.'nin İstanbul Hükümeti İle
İlişkileri
TBMM'nin açılması ile İstanbul Hükümeti'nin aldığı
önlemler :
Anadolu halkını Türkiye Büyük
Millet Meclisi'ne karşı ayaklandırmaya çalıştı.
İşgalcilerle bir barış
antlaşması imzalayarak, halka yapacak birşey kalmadığını göstermeye
çalıştı.
Mustafa Kemal ve arkadaşlarını,
sıkıyönetim mahkemesinde gıyaben yargılayıp idama mahkum
etti.
Şeyhülislam'a fetva hazırlatıp,
Mustafa Kemal'in katlini istedi, ona katılanların dinden çıktığını
bildirdi.
TBMM'nin İstanbul Hükümeti'ne karşı aldığı önlemler
:
Ankara Müftüsü Rıfat Efendi'ye
karşı fetva hazırlattı.
Hıyanet-i Vataniye Kanunu
çıkarttı, Meclis'e karşı çıkartılan ve İstanbul Hükümeti'nin desteklediği
isyanları bastırmaya çalıştı.
İstiklal Mahkemeleri'ni, yurdun
değişik bölgelerine gönderdi.
İstanbul ile olan bütün
ilişkileri kesildi.
Ayaklanmaların Nedenleri
İç Ayaklanmaların Çıkmasında Etkili Olan Unsurlar
:
1. Mondros Ateşkes Antlaşması
uyarınca Osmanlı ordularının terhis edilmiş olması
2. İstanbul Hükümeti ve işgal
kuvvetlerinin Anadolu halkını Milli Mücadele'ye karşı sürekli
kışkırtması
3. Savaştan bıkan halkın,
askere çağrılma emrine baş kaldırması
4. Kuva-yı Milliye
birliklerinin halka kötü davranması
Ayaklanmaların Ortaya Çıkışı
Bizzat İstanbul Hükümeti Tarafından Çıkartılan
İsyanlar
TBMM'nin açılmasından sonra
Anadolu'daki "Milli Mücadele" yi bastırmak için İstanbul'da bulunan hükümetin
destek verdiği bir takım isyanlar ortaya çıkmıştı.
Ahmet Anzavur İsyanı
Eski bir subay olan Anzavur
Ahmet, 2 Kasım 1919'da Manyas, Susurluk, Gönen ve Ulubat dolaylarında ayaklandı.
Amacı, ulusal direnişi bastırmak ve Çanakkale Boğazı'nın ulusal güçlerin eline
geçmesini engellemekti. Ahmet Anzavur ve onun kurduğu "Kuva-yı Muhammediye"
birlikleri Çerkez Ethem'in "Kuva-yı Seyyare" birliklerine yenildi ve isyan 16
Nisan 1920 tarihinde bastırıldı.
Kuva-yı İnzibatiye İsyanı
Amacı ; Geyve dolaylarında
bulunan Ali Fuat Paşa (Cebesoy)'nın Kuva-yı Milliye Birliklerini ortadan
kaldırmak ve İstanbul Boğazı'nın güvenliğini sağlamaktı. 18 Nisan - 25 Haziran
1920 tarihleri arasında süren bu isyan Ali Fuat Paşa tarafından
bastırıldı.
İstanbul Hükümeti ile İşgalcilerin Birlikte Çıkarttığı
İsyanlar
TBMM'nin açılmasıyla birlikte,
Mondros Mütarekesi ile Türk ordularının terhis edilmesinden cesaret alan bazı
gruplar, İstanbul hükümeti ve işgalci güçlerden destek alarak Anadolu'nun
çeşitli kesimlerinde isyan başlatmıştı.
Yozgat İsyanı
Bu bölgenin ileri gelenleri
TBMM'nin açılmasından sonra ayaklandılar. Bu ayaklanma Boğazlayan, Şarkışla,
Yıldızeli, Tokat, Zile ve Çorum'a kadar yayıldı. Çerkez Ethem ve Kuva-yı
Milli'ye birlikleri 5 Eylül 1920'de başlayan bu isyanı Ekim sonuna doğru
bastırmışlardır.
Afyonkarahisar İsyanı
Yunan ajanlarının kışkırtması
ile Çopur Musa adında biri isyanı başlattı. Kuva-yı Milliye birlikleri
tarafından bastırıldı.
Konya İsyanı
Konya'nın Bozkır ilçesinde
çıkan ilk isyanı Kuva-yı Milliye bastırdı. Daha sonra Delibaş Mehmet adında
birinin etrafında toplanan halk 2 Ekim 1920'de tekrar ayaklandı. Bu isyan yeni
kurulmaya başlayan düzenli ordu tarafından bastırıldı.
Milli Aşiret İsyanı
Urfa'nın Fransızlar'dan
kurtarılmasında yararları görülen bu aşiret daha sonra Fransızlar'ın kışkırtmsı
sonucunda 8 Haziran 1920'de ayaklandı. Ancak Milli Kuvvetler tarafından
bastırıldı.
Bolu-Düzce-Hendek ve Adapazarı
isyanı
Boğazları elinde tutmak isteyen
İngilizler bu bölgede cahil halkı "din ve halifelik elden gidiyor" diyerek 13
Nisan 1920'de ayaklandırdı. Bu isyanı Ali Fuat Paşa ve Refet Paşa'nın emrindeki
Kuva-yı Milliye birlikleri bastırdı.
Azınlıklar Tarafından Çıkartılan
İsyanlar
Mondros Mütarekesi ile
Anadolu'da yer yer Türk orduları terhis edilmişti. Ortaya çıkan otorite
boşluğundan cesaret alan Ermeni ve Rum azınlıklar, işgal kuvvetlerinin de
desteği ile isyan etmişti.
Ermeni İntikam Alayları İsyanı
10 Temmuz 1920'de Ermeni
İntikam Alayları, Fransızlardan aldıkları destek ile Adana ve dolaylarında
ayaklandılar.
Pontus İsyanı
Ege bölgesinden uzak oldukları
için doğrudan doğruya Yunan desteğini alamayan Doğu Karadeniz Rumları kendi
milli devletlerini kurmak için Trabzon ve dolaylarında Aralık 1920'de
ayaklandılar. Bu isyan 1923 yılı başlarında bastırıldı.
Kuva-yı Milliye Taraftarlarınca Çıkartılan
İsyanlar
TBMM'nin kurulması ile
birlikte, düzenli orduya geçilmişti. Fakat bu durum Anadolu'da bir takım eski
"Kuva-yı Milliyecileri" rahatsız etmiş, lider konumundaki kişiler düzenli orduya
karşı ayaklanma başlatmışlardı.
Demirci Mehmet Efe İsyanı
Aralık 1920'de düzenli orduya
karşı çıkan bu ayaklanma Refet Bey (Bele) tarafından
bastırıldı.
Çerkez Ethem İsyanı
Çerkez Ethem, emrindeki Birinci
Kuva-yı Seyyare (gezici kuvvet) ile oldukça güçlenmiş ve Ankara'yı ele geçirip
Kurtuluş Savaşı'nın lideri olmak istemişti. Çerkez Ethem bu amacına ulaşmak için
elindeki kuvvetlerin düzenli orduya dönüştürülüp, Mustafa Kemal'e bağlanmasına
karşı çıkyordu. 27 Aralık 1920'de Yunanlılarla anlaşarak düzenli orduya
saldırdı. Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey (İnönü) bu isyanı
bastırdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder