28 Ocak 2018 Pazar

Müstakil Yaşamak İsterim

''- Çocukluğumdan beri bir tabiatım vardır. Oturduğun evde ne ana, ne kız kardeş, ne de ahbap ile beraber bulunmaktan hoşlanmazdım. Ben yalnız ve müstakil bulunmayı, çocukluktan çıktığım zamandan itibaren daima tercih etmiş ve sürekli olarak öyle yaşamışımdır. Tuhaf bir halim daha var, ne ana -babam çok erken ölmüş-, ne kardeş, ne de en yakın akrabamın kendi zihniyet ve telâkkilerine göre bana şu veya bu tavsiye ve nasihatte bulunmasına tahammülüm yoktu. Aile arasında yaşayanlar pekâlâ bilirler ki sağdan soldan, pek saf ve samimî itiraflardan mahsun bulunamazlar. Bu vaziyet karşısında iki tarz-ı hareketten birini intihab etmek (seçmek) zaruridir. Ya itaat, yahut bütün bu ihtar ve nasihatleri hiçe saymak. Bence ikisi de doğru değildir. İtaat nasıl olur, en aşağı benimle yirmi, yirmi beş yaş farkı olan anamızın ihtarlarına itaat maziye ric'at (dönüş) demek değil midir. İsyan etmek, faziletine, hüsn-ü niyetine, yüksek kadınlığına kaani olduğum anamın kalbini; telâkkilerini alt üst etmektir. Bunu da doğru bulmam.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder