İkinci İnönü Savaşından sonra düşman, kuvvetlerini geriye çekerek, Bursa ve Dumlupınar mevziine yerleşmişti. Bu yenilgiden sonra Yunan Hükümeti ordularını kuvvetlendirmek gereğini duyarak Yunanistan da genel seferberlik ilân etti. Böylece cephedeki tümenlerinin sayısını 11'e çıkarabildi.
Türk ordusu, genel seferberlik yapılmadığı için, gücünü artırmak imkânını bulamamıştı. Yalnız 15 Nisan 1921'de Güney ve Batı Cepheleri kuvvetleri birleştirilerek, Batı Cephesi ismi altında İsmet Paşa emrine verildi. Böylece bütün cephe bir komutana bağlanmış oldu. Ayrıca Kocaeli, Adana, Kafkas Cephelerindeki kuvvetler de Batı Cephesine alınmıştı. Ordumuz yiyecek ve taşıma hususunda güçlük çekiyordu. Bu işlerde bilhassa Türk kadınının büyük bir feragatle çalıştığı görülüyordu. Tümen Komutanı Veysel Bey bunları teftiş ederken arabaları başında hizmete hazır bir durumda olan kadınlara: Erkeklerinin niçin gelmediklerini sorarak, kendilerinin bu işte çok yorulacaklarını söylediği zaman, kadınlar :
Erkeklerimiz hizmette olduğundan emrinize biz geldik. Böyle günde bize bu kadar da iş düşmesin mi? Tek yurtlarımız kurtulsun da biz yorulalım, ölelim cevabını verdiler.
Türk ordusu İnönü - Kütahya - Diğer hattında dört grup halinde düzenlenmiş bulunuyordu. Ayrıca Geyve civarında bir Kocaeli Grupu vardı. Saldırıdan önce Yunan uçakları, orduyu ve halkı Millî Hükümet aleyhine kışkırtan fetvalar ve beyannameler atmağa başladılar. 10 Temmuz 1921 tarihinde ise tekrar saldırıya geçtiler. Düşman Bursa bölgesinden, Kütahya ve İnönü istikametinde olmak üzere iki koldan harekete geçti. Bir tümen de Afyon'a doğru yürüyordu. Düşmanın çevirme hareketini kırmağa muvaffak olan Türk ordusu, üstün kuvvetler karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Cephe Komutanının emriyle Eskişehir - Seyitgazi hattına çekildi. Çekilen ordu Eskişehir'in kuzey ve güneyinde toplandıktan sonra da 25 Temmuz 1921'de Sakarya'nın doğusuna çekildi
Bu çekilmeğe askerî bakımdan gerek vardı. Bir kere ordumuz toplu bir halde bulunacak, takviye ve düzeni için zaman kazanılmış olacak, düşman ordusuyla arada geniş bir açıklık kalacaktı. Buna karşı düşman kuvvetleri çekilen ordumuzu izlerken, üslerinden uzaklaşmış olacaklardı.
Ordumuzun bu çekilişinden faydalanan düşman, işgal ettiği bölgelerde bulunan halkı türlü işkencelerle öldürüyor, şehir ve köylerimizi yakıyordu. Bu geri çekiliş İngiliz ve Yunanlılara fırsat ve cesaret de vermişti. İngiliz Başvekili Loid Corc: Yunanistan, kazandığı zafer dolayısıyla artık Sevr Antlaşmasıyla yetinemez, daha geniş ölçüde tatmin edilmelidir diyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder