28 Ekim 2017 Cumartesi

''OLDUĞUNUZ YERDE KALINIZ ... ''

Meşrutiyet başlangıcında öne sürdüğü esaslı düşüncelerin o zamanki iktidar partisinin (İttihat ve Terakki) bazı çevrelerinde hoş karşılanmadığını, hatta muzır ve tehlikeli sanıldığını sezinmiş. 

Gizli teşkilat kademelerince vücudunun, bir punduna getirilip harcanmaya bakılabileceğinden kuşkulanmış. Kulağına çalınan şu bu söylentiler de o kuşkuyu artırmış. Her neredense öğrenmiş ki ona kıymaya memur edilmiş kim ise bir görüşme bahanesiyle ansızın odasına girecek, silahını kullanacakmış. . .

Bir gün, neferi birinin geldiğini, kendisi ile görüşmek istediğini bildirmiş.

Mustafa Kemal Bey:
- Peki; söyle, buyursun! demiş.

Ve nefer selam vererek arkasına dönüp kapıya doğru giderken o da tabancasını yazıhanesinin çekmecesinden çıkarıp üzerine koymuş; üstünü de gazete ile örtmüş.

Kastedecek ziyaretçi içeri girip kapıyı arkasından örter örtmez Mustafa Kemal Bey büylik bir sükunetle, karşısındakine:
- Olduğunuz yerde kalınız, hiç kıpırdamayınız! demiş ve gözlerini gözlerine dikmiş . . .


Gelen adam, bu ihtar üzerine benzi kül gibi olarak duvara yaslanmış. . . O zaman Mustafa Kemal Bey, kendisini vurmak istemekten maksadının ne olduğunu; böyle bir şeyi yaparsa hakikaten vatanperverlik edeceğine kani mi bulunduğunu ondan sormuş?

Coşkun ruhlu olan ziyaretçi, kötü telkine kapılarak girişmeye kalkıştığı hareketten pişmanlık duymuş. Kanlı olabilecek bir işten böyle ahbap olarak
ayrılmışlar ...


Ruşen Eşref ÜNAYDIN


* "Hatıralar: Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal'le Mulakat", Türk Dili Dergisi, Cilt: VI, Sayı: 6 1 , 1 Ekim 1 956. ss. 5-6.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder