Akıl ve mantığın halletmeyeceği mesele
yoktur.
Bizim akıl, mantık, zeka ile hareket etmek belli özelliğimizdir. Bütün
hayatımızı dolduran vak’alar bu hakikatin
delilidirler.
Şuur; daima ileriye ve yeniliğe götürür, ricat kabul etmez bir haslet
olduğuna göre, Türkiye Cumhuriyeti halkı, ileriye ve yeniliğe uzun adımlarla
yürümekte devam edecektir; şuura illet târi olmadıkça geri gitmek veya durmak
hatıra bile
gelemez.
Bu dünyada herşey insan kafasından çıkar. Bir insan başının ifade
etmeyeceği hiçbir şeyi tasavvur
edemiyorum.
Fikirler manasız, mantıksız, boş sözlerle dolu olursa, o fikirler
hastalıklıdır. Aynı şekilde sosyal hayat akıl ve mantıktan uzak, faydasız,
zararlı ve birtakım inançlar ve geleneklerle dolu olursa felce
uğrar.
Fikirler zorlama ve şiddetle, top ve tüfekle asla
öldürülemez.
Büyük hadiseler, fikirlerde büyük inkılaplar
yapar.
Bir heyeti içtimaiyenin mutlaka maşeri bir fikri vardır. Eğer bu her
zaman ifade ve izhar edilemiyorsa, onun ademi mevcudiyetine hükmolunmamalıdır. O
fiiliyatta behemehal mevcuttur, varlığımızı istiklalimizi kurtaran bütün
ef’al ve harekat, milletin müşterek fikrinin, arzusunun, azminin yüksek
tecellisi eserinden başka bir şey
değildir.
Fikir hazırlıkları, seferberlikte asker toplamak için olduğu gibi davul
zurna ile temin edilemez. Fikir hazırlıklarında gösterişsiz çalışmak,
kendini silmek , karşısındakine samimi bir kanaat ilham etmek
lazımdır.
Bütün ilerlemeler, insan fikrinin eseridir. Fikri harekete getirmek
birinci işimiz olmalıdır. Bir kere millet benliğine hakim olsun ve düşünebilsin,
yeter! Başlangıçta hatalı düşünse de, az zaman sonra bu hatayı düzeltebilir...
Fikir bir kere faaliyete başladı mı, her şey yavaş yavaş intizama girer ve
düzelir. Fikrin serbest hareketi ise ancak ferdin düşündüğünü serbest olarak
söylemek, yazmak ve verdiği karara göre her türlü teşebbüse girebilmek
serbestisine sahip olmakla
mümkündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder